Archive for Ekim, 2009

Saat aşkı üç geçe

Çarşamba, Ekim 28th, 2009

Bugün az biraz ders çalışayım diye okulda kalmıştım dersten sonra fakat tamda istediğim kadar çalışmayı beceremedim ama olsun iyi bir başlangıç oldu. Arada dersten sıkılınca da karalayayım dedim bir şeyler fakat yine şöyle bir durum ortada olan biten bir şey yok sadece aranan bir şeyler var. İşte size son şiirimsim 🙂

Yıllardan kasım
Aylardan çarşamba
Günlerden aşktı
Aklımda tam bir karmaşa
Kalbimde fırtınalar
O anım nefessiz
Her şey sessiz
Aman tanrım!
Bu bir melek
İşte orada, geliyor
Beklediğim gibi
Tam da aşkı üç geçe
Hayalimdeki prenses
Evet işte orada, geliyor
Arz-ı endam ederek…

Aşk bu olsa gerek!

Pazartesi, Ekim 26th, 2009
Aşk bu olsa gerek!

Aşk bu olsa gerek!

Başlıksız bir şiirimsi:)

Çarşamba, Ekim 21st, 2009

Yalnızlığı kovalerken
Sensizliklerde yaşıyorum
Gün ışığıyla doğarken
Ay ışığıyla sessizce batıyorum
Kim olduğunu bilmezken
Her gece seni düşlüyorum
Seni beklerken
O an için ölüyorum…

Vay be ne sözler ama! Ben yazmadım bunu bendeki benlik yazdı… Valla 🙂

Bileklik yapmaya devam!

Pazar, Ekim 18th, 2009

Evet aynen yazdığı gibi bileklik(El emeği göz nuru bileklik; hem de çevreci!:)) yapmaya devam ediyorum. Şimdi yeni bir model ve tarzla uğraşıyorum ve farklı bir şey ortaya çıkıyor. Malzemem yine dergi kağıdı fakat bu sefer biraz daha kolay ve yapıştırıcı yada başka herkangi bir yardımcı malzeme kullanmaya gerek kalmıyor.

İşte ilk yaptığım bilekliğin görüntüsü ve bunu Sinan'a verdim...

İşte ilk yaptığım bilekliğin görüntüsü ve bunu Sinan'a verdim...

(daha&helliip;)

Plastik şişelerinden kitaplık yapmaya çalışan deli!:)

Pazar, Ekim 18th, 2009

Yoksa sizde tanıyor musunuz bu vatandaşı? Tanımıyorsanız hiç kendinizi yormayın zaten; gereksizin tekidir 🙂 Neyse kendimi fazlaca yerin dibine geçirmeden asıl konumuza döneyim isterseniz…

Kitap okumayı seven birisi olarak(son iki yılda giderek artarak devam ediyor) kitaplarımı düzgünce yerleştirebileceğim bir kitaplığım yok maalesef. Öyle sağda solda emanet olarak duruyorlar şu an için. Hatta bazılarını da arkadaşlarıma ödünç verdim okumaları için ama asıl gerçek nedeni de bu değil tabikide. Belli bir süre kitaplardan kurtularak yer sıkıntısını en az indirmiş durumdayım 🙂 Sakın ha söylemeyin bunları kimseye yanarım.

İşte ilk posta şişeler...

İşte ilk posta şişeler...

(daha&helliip;)

Küresel iklim değişikliği…

Perşembe, Ekim 15th, 2009

Küresel ısınmayı neredeyse hergün bir yerlerden duyuyoruz ama en önemlisi o artık bizim vazgeçilmez bir parçamız konumuna geldi. Basit olarak kötü bir şey olduğunu herkes öğrendi ama gerçekte bizi nerelere sürüklediğini biliyormuyuz? Acaba insanoğlu kendi eliyle yarattığı bu canavarın ne kadar ileri gidebileceğini biliyor mu? Hiç sanmıyorum!

Bizlere gerekli olan bilinçli olmayı öğrenmek. Ama bakıyorum ki hala umursamaz tavırlara devam ediyoruz.” Çevre mühendisi olmak yada ol(a)mamak?!” adlı yazımda bazı şeylere değinmiştim ve okursanız ne demek istediğimi az biraz anlayabilirsiniz. Yüksek eğitim değil ihtiyacımız olan; doğru olanı yapmamızı sağlayacak basit ve uygulanabilir pratik küçük şeyler sadece.

Biz bu doğanın birer parçasıyız fakat bize verilen nimet olan aklımızı dünyamızı tüketmek üzerine daha çok çalıştırdığımız için tükenmeye başladığımızı ya daha yeni yeni fark ediyoruz ki bunu sadece kendine değilde dışarda olup bitenlere değer verenler varıyorlar. Diğerleri mi? Onlar hayatlarını yaşadıklarını zannediyorlar ama duvara tosladıklarını daha bilmiyorlar.

Yazma becerimin çok ta iyi olmadığının farkındayım ama önemli bir amaç için biraz uzunca ve aklımı gecenin bu geç saatinde soğukta titrerken biraz daha fazla zorlayarak, güzel bir sonuca etkisi olacağını düşünmek beni klavyenin tuşlarına daha istekli ve sert basmam konusunda dürtüklüyor. Neyse toparlamam gerekirse Blog Action Day 2009 yani 2009 Blog Hareket Günü için bir şeyler karalıyorum… Seçilen konu ise Climate Change/İklim Değişikliği.

2009 Blog Hareket Günü

2009 Blog Hareket Günü

Küresel İklim Değişikliği ile ilgili yazılacak çok şey var ama nerden başlayıp nereden bitirmem gerektiğini tam olarak bilmiyorum ve açıkçası çokta bilgili olduğumda söylenemez sanırım.

Size kişisel olarak önerim sadece şu na için şu olur diyebileceğim ne var diye düşününce geçtiğimiz Mayıs ayında ortaya çıkarttığımız(ben ve sınıf arkadaşlarım) Çevre Bilinci Platformu‘nu yada sizin bildiğiniz daha değerli bir kaynaktan edindiğiniz bilgileri özümseyerek uygulamaya geçirin ve fark yaratmak için bir adım atmış olun.

Peki bu adamlar neden İklim değişikliği konusunu ele almışlar derseniz buyrun bi göz atın. Benden şimdilik bu kadar:)

Neden İklim Değişimi?

İklim değişimi hepimizi etkiliyor ve yaşadığımız çevreden daha fazlasını tehdit altında bırakıyor. Açlığa, sellere, savaşlara ve 150 milyon mülteciye sebep olma ihtimali var.

İklim değişimi konusunun aciliyeti ve önümüzdeki Ekim ayında Kopenhag’da gerçekleşecek uluslararası iklim müzakereleri göz önünde bulundurulduğunda, blog dünyasının iklim krizine tutarlı bir çözüm bulunmasında milyonlarca insanın desteğini toplamak gibi spesifik bir imkanı bulunuyor.

Şu an, gidişatın değişmesi için en iyi şansımız.

Paramparça aşklar köpekler

Perşembe, Ekim 15th, 2009

Evet bu seferlik bir değişiklik yaptım ve yazdığımdan değilde dışardan bir başlık(Paramparça aşklar köpekler) aldım son karalamam için:) Sevdiğim bir filmdi ve birden aklıma gelivermişti bu akşam ve bende kullanmak istedim. Sanırım telif hakkı falan istemezler:) Neyse size bol bol sıkılmalı okumalar…

Paramparça bir hayat
Bilinçsizlik…
Geçen zaman
Unutulmuş bir ses
Umutsuzluk…
Beni bekleyen
Sessiz bir haykırış
Uykusuzluk…
Geceyi besleyen
Uzak bir gelecek
Aydınlık…
Bana gülen

Çok mu kötü? Yapma şimdi! Kusura bakma Kamil Abi ama iyi olması için de bir çabamda olmayacak:)

Ve perde

Salı, Ekim 13th, 2009

Demek yazdıklarımı okumaktan sıkıldınız? Bu kadar çabuk mu yani… Fakat daha yeni başladım… Daha ısınıyorum açıkçası:) Neyse uzatmayayım fazla işte yeni bir karalama/şiirimsi size… Adı da “Ve perde“…

Ağlamayla başlayan bir karmaşa
Farkına varamadan geçen zaman
İlk kelimeler, ilk adımlar
Yaramazlıklar ve oyunlar
Eğlenceye tam gaz
Bilgi, bilgi, bilgi… yeter!
Aşırı yükleme ve gereksizlikler
Geleceği aramak
Bulduğunu sanmak
Elinden kayıp gitmesi
Bataklığın içindeki çırpınışlar
Düşler
Tutkular
Pişmanlıklar
Suçlar
Mücadeleler
Düşünceler
Hareket ve bereket
Onu bulamamak
Son bir gülümseme
Ve perde…

Sadece sokağında

Pazar, Ekim 11th, 2009

Uhmmm… Gene karaladım bir şeyler ve paylaşayım dedim:) Umarım hoşunuza gider…Adı mı? “Sadece sokağında” seçtim evet geleneği bozmadım şiirimsiden bir satırı seçtim başlık olarak:)

Zamanlardan bir zaman
Onu görmüşsündür
Bir kere
Sadece sokağında
Elveda kavşağından bakarken

Unutamazsın
Aklındadır
Düşüncelerinde
Düşlerinde
Hücrelerinde

O bakışları
O melek gözleri
Arar ama bulamazsın
Başka bir şeydir bu
Adını koyamazsın…