Archive for the ‘Şiirimsi’ Category

BAYRAK – Arif Nihat ASYA

Cuma, Nisan 24th, 2020
BAYRAK
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin altında öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
Arif Nihat ASYA

Ey lafı güzel…

Perşembe, Temmuz 14th, 2016

Ey lafı güzel seni ararım…
Derdimi derdin eyle diye…
Yıldızlara sordum, bulamadım…
Meçhule göçtüm, yine de olduramadım…
Ihlamur çiçeğim, ey güzelim nereyesun?
Rahmet ol bu yüreğe, gel!
Irmak gibi çağla, götür beni de…

Seni görünce o gece…
Işıl ışıl gözlerinde kayboldum…
İçim içime sığmaz oldu…
Mim kesildim…
Lal eylendim…
Nar taneleri gibi dağıldım kaldım…

Muhtemel

Pazar, Mayıs 1st, 2016

Uzak olmayan bir zamanda
Umut dolu güneşin peşinde
Öğlen kahvesi gibi leziz
İkindi çayı gibi rutin
Muhtemel gibi sonu gelmeyen
Mayıs ayının en güzel gününde
Mutlu bir sabaha uyan
Ihlamur çiçekleri eşliğinde
Köşe başında ki bankta
Mavi ol yine; özgür!
Yeşil ol yine; hayat!
Kırmızı ol yine; deli!
Muhtemel ol yine; imkansız!

AMONYAKLAŞTIRAMADIKLARIMIZDAN MISINIZ?

Salı, Kasım 10th, 2015

Senin serbest formunu sevdim be Amonyak…
Özgürlük naraları attığın an var ya işte…
İsyana kalktığın en coşkulu an var ya be büyük molekül…
Hani o sıvıdan gaza geçtiğin an yok mu be çilekeş…
İşte o anı sevdim be ötröfik karakter…
Membrandan geçip gitmeni özledim bir de ey sevgili…
Sıyrılıp aside bağlanmanı dört gözle bekledim be gavur ruhlum…
Mezofilik durumlarda kopup gitmeni sevdim…
Yüksek yüksek pH’lar diye tutturmadığın asidik durumları sevdim…
Toplam Kjeldahl halini de sevdim…
Amonyumlaşma hemen, onu da sevdim ey dostum…
Ama senin Hidroliz olabilme ihtimalini daha çok sevdim be Kjeldahl abi…
Aslında ben senin her halini sevdim be Makro birey…
Amonyaklaşmak yada Amonyaklaşamamak, işte bütün mesele bu be yer kürenin oğlu…
Ayrılda gel artık!

Boş Ver

Cumartesi, Nisan 25th, 2015

Üzülme

Nefes al ve rahatla

Gözlerini kapat ve düşünme

Yüksel gökyüzüne

Bulutlardan seyre dal dünyayı

Unut umutsuklukları

Hüzünlerini geri de bırak

Kendine gel, rüyadan uyan

Hayat senin

Hayat sensin

Hayatı sev

Sevilmeyi sev

Sevmeyi sev

Gerisini boş ver

Kelimeler

Pazar, Ocak 5th, 2014

Kimi zaman mutluluk…
Kimi zaman hüzün…
İki dudak bir kaç kıpırtı…
İşte duygular, bir kelime…

Kimi zaman yürekten…
Kimi zaman sessizce…
İki dudak arası git geller…
İşte aşk, bir kelime…

Kimi zaman özgürlük…
Kimi zaman esaret…
İki dudak çok şey…
İşte hayat, bir kelime…

Her yağmurda bekle beni…

Pazar, Mayıs 15th, 2011

Denizde dalgaydım…
Seni gördüm…
Sahile bıraktım kendimi…
Zerrelere bölündüm…
Ama sana dokunamadım…
Buhar oldum…
Uçtum, uçtum bulutlara kondum…
Seni buldum…
Yağmur oldum…
Damlalara bölündüm…
Attım kendimi…
Sana geldim…
Saçlarından, gül yüzünden süzüldüm…
Seni yine sen bilmeden sevdim…
Öptüm, kokladım…
Ama yine doyamadım…
Seni sevmeye yine doyamadım…
Gül yüzlüm, gülen gözlüm…
Her yağmurda bekle beni…

Sevgili Dünya’m

Çarşamba, Nisan 27th, 2011

Sensin benim sevdam…
Yüreğimdeki sevinç…
Gözlerimdeki ışık…
Yüzümü güldürensin…
Beni besleyensin her daim…
Benim anam, benim babam…
Dostum, kardeşim, ekmeğim, kavgam…
Sen benim her şeyimsin…
Bazen bir ağaç…
Bazen bir çiçek…
Bazen de denizde bir dalga…
Geçmişim, bugünüm ve yarınım yine sen…
Umudum sende…
Sende saklı herşey…
Senden geldim, yine sana geleceğim…
Toprağım, suyum, havam…
Canımsın doğa anam…
Sevgili Dünya’m…

Sensiz olmak…

Cumartesi, Ocak 16th, 2010

Sensiz olmak
Senden ayrı kalmak
Mutsuzluklara yelken açmak demek

Sensiz olmak
Senden uzakta yaşamak
Umutsuzlukları kabullenmek demek

Sensiz olmak
Senin ellerini tutamamak
Yalnızlıklarda nefessiz kalmak demek

Sensiz olmak
Senin gözlerine bakamamak
Sevgisizliklerde kaybolmak demek

Sensiz olmak
Sesini duyamamak
Sessizliklerde yolunu bulamamak demek

Sensiz olmak
Seninle aynı havayı soluyamamak
Sensizliklerde yalnızları oynamak demek

Kocaeli Üniversitesi web sitesinde gördüğüm ve ilgimi çeken bir duyuru vardı geçen günlerde. 14.Gençlik Şiir Ödülleri Yarışması hakkındaydı bu duyuru. 30 yaşından gün almamış olmalıymış katılacaklar ki daha o kadar olamadığımdan bende katılmak istiyorum. Kim bilir belkide beğenirler yazdıklarımı ama hoş çokta önemli değil. 5 şiirle katılmamız lazımmış son tarihte 21 Mart 2010… Bakalım o güne kadar yeni şiirlerde yazarım mutlaka ve sizlerden de gelecek önerilerle 5 şiiri belirleyip yarışmaya başvuracağım…

Mutluluk sen olsa gerek…

Cumartesi, Ocak 2nd, 2010

Uzak ufuklara doğru bakıyorum
Bakıyor…
Bakıyor ve…
Mutluluğu düşlüyorum
Düşlüyor…
Düşlüyor ve…
Sonra seni düşünüyorum
Düşünüyor…
Düşünüyor ve..
İşte buldum diyorum…

Diyorum ki…
Mutluluk sen olsa gerek
Sözlerin
Düşüncelerin
Gülüşlerin
Gözlerin
Saçların…
Evet… evet…
Biliyorum ki…
Mutluluk sen olsa gerek…

Elma’nın hikayesi…

Pazar, Aralık 20th, 2009

Bir hikayedir bu
Adem ve Havva ile başlayan
Cennette yeşeren
Elmanın hikayesi
Tatlı, sulu ve sert
Tıpkı aşk gibi

Bir hikayedir bu
Yeryüzüne inen
Bize bu günleri gösteren
İlk aşkı anlatan
Belkide yaradanın bir cezası
Yada şeytanın bir oyunu

Bir hikayedir bu
İlk aşkın yasak meyvesinin
Elmanın hikayesi
Tatlı, sulu ve sert
Tıpkı aşk gibi…

Maviliklere doğru…

Perşembe, Kasım 26th, 2009

Uçsuz bucaksız maviliklerde
Bir martı edasıyla uçmak vardı
Huzura doğru ilerlemek
Sessizliğe kanat çırpmak
Özgürlüğü hissetmek
Umudun tadına bakmak
Mutluluğu hayal etmek…

Gece genç ve dipdiri

Pazartesi, Kasım 2nd, 2009

Yapayalnızdım
Kaybolmuştum karanlığın ortasında
Ne bir ses, ne de bir nefes
Sadece ben ve gece
Issızlıklara doğru korkak adımlar
Her şey sanki bir hayal
Ama bir o kadar da gerçek
Gece genç ve dipdiri
Ağırlığını hissetmemek elde değil
Bir gölge gibi peşimde
Soğukluğu her hücremde
Her an biraz daha bitkin
Her an biraz daha umutsuz
Gece hala genç…

Saat aşkı üç geçe

Çarşamba, Ekim 28th, 2009

Bugün az biraz ders çalışayım diye okulda kalmıştım dersten sonra fakat tamda istediğim kadar çalışmayı beceremedim ama olsun iyi bir başlangıç oldu. Arada dersten sıkılınca da karalayayım dedim bir şeyler fakat yine şöyle bir durum ortada olan biten bir şey yok sadece aranan bir şeyler var. İşte size son şiirimsim 🙂

Yıllardan kasım
Aylardan çarşamba
Günlerden aşktı
Aklımda tam bir karmaşa
Kalbimde fırtınalar
O anım nefessiz
Her şey sessiz
Aman tanrım!
Bu bir melek
İşte orada, geliyor
Beklediğim gibi
Tam da aşkı üç geçe
Hayalimdeki prenses
Evet işte orada, geliyor
Arz-ı endam ederek…

Başlıksız bir şiirimsi:)

Çarşamba, Ekim 21st, 2009

Yalnızlığı kovalerken
Sensizliklerde yaşıyorum
Gün ışığıyla doğarken
Ay ışığıyla sessizce batıyorum
Kim olduğunu bilmezken
Her gece seni düşlüyorum
Seni beklerken
O an için ölüyorum…

Vay be ne sözler ama! Ben yazmadım bunu bendeki benlik yazdı… Valla 🙂

Paramparça aşklar köpekler

Perşembe, Ekim 15th, 2009

Evet bu seferlik bir değişiklik yaptım ve yazdığımdan değilde dışardan bir başlık(Paramparça aşklar köpekler) aldım son karalamam için:) Sevdiğim bir filmdi ve birden aklıma gelivermişti bu akşam ve bende kullanmak istedim. Sanırım telif hakkı falan istemezler:) Neyse size bol bol sıkılmalı okumalar…

Paramparça bir hayat
Bilinçsizlik…
Geçen zaman
Unutulmuş bir ses
Umutsuzluk…
Beni bekleyen
Sessiz bir haykırış
Uykusuzluk…
Geceyi besleyen
Uzak bir gelecek
Aydınlık…
Bana gülen

Çok mu kötü? Yapma şimdi! Kusura bakma Kamil Abi ama iyi olması için de bir çabamda olmayacak:)

Ve perde

Salı, Ekim 13th, 2009

Demek yazdıklarımı okumaktan sıkıldınız? Bu kadar çabuk mu yani… Fakat daha yeni başladım… Daha ısınıyorum açıkçası:) Neyse uzatmayayım fazla işte yeni bir karalama/şiirimsi size… Adı da “Ve perde“…

Ağlamayla başlayan bir karmaşa
Farkına varamadan geçen zaman
İlk kelimeler, ilk adımlar
Yaramazlıklar ve oyunlar
Eğlenceye tam gaz
Bilgi, bilgi, bilgi… yeter!
Aşırı yükleme ve gereksizlikler
Geleceği aramak
Bulduğunu sanmak
Elinden kayıp gitmesi
Bataklığın içindeki çırpınışlar
Düşler
Tutkular
Pişmanlıklar
Suçlar
Mücadeleler
Düşünceler
Hareket ve bereket
Onu bulamamak
Son bir gülümseme
Ve perde…

Sadece sokağında

Pazar, Ekim 11th, 2009

Uhmmm… Gene karaladım bir şeyler ve paylaşayım dedim:) Umarım hoşunuza gider…Adı mı? “Sadece sokağında” seçtim evet geleneği bozmadım şiirimsiden bir satırı seçtim başlık olarak:)

Zamanlardan bir zaman
Onu görmüşsündür
Bir kere
Sadece sokağında
Elveda kavşağından bakarken

Unutamazsın
Aklındadır
Düşüncelerinde
Düşlerinde
Hücrelerinde

O bakışları
O melek gözleri
Arar ama bulamazsın
Başka bir şeydir bu
Adını koyamazsın…

Ve sonunda cevap

Cumartesi, Eylül 12th, 2009

Sahurdan sonnra uyku tutmadı ve hem de yemek yedikten hemen sonra yatma gibi bir huyum olmadığı için(hem rahatsızlık verici ve hemde bknz reflü tetikleyici) biraz bir şeyler karalayayım dedim ve gene yazdım bir şeyler içimden geldiği gibi yalandan:) ve dünyadan ne diyim aklımı seveyim:) Gene bir şiir; benim adlandırdığım şekli ise şiirimsi oluyor. Neyse iyi okumalar ve unutmadan yorum yapmaktan çekinmeyin! Adı ise “Ve sonunda cevap“, neden bu diye sormayın çünkü genelde yazdığım dizelerden birini başlık yapıyorum. Ama önerilere de açığım…

Tek bir gece

On yıllara bedel

Masum bir düş gibi

Yendi beni

Fark ettiğimde

Raydan çıkmış bir tren misali

İliklerimde o duygu

Ezberimde bir soru

Neydi?

Dert oldu bana

Lakin mutluydum

O gülümseme

Ve sonunda cevap

Evet aşk…

Ve bir şiirle girişimizi yapalım

Pazar, Temmuz 19th, 2009

Pek becerdiğim söylenemez ama arada bir elime kalemi alıp karalama yaptığım zamanlar oluyor ve bunlardan bazıları da şiirimsi bir hava taşıyor diyebilirim. Şimdi 5 ay kadar önce ortaya çıkan bir tanesini paylaşmak istiyorum.

O bir sevdaydı yüreğimde / She was a passion in my hearth
O batmayan güneşimdi /
O en güzel düşüncemdi / She was the prettiest thought of mine
O hayatımın anlamıydı / She was the meaning of my life
O beni ben yapandı
O bir yağmur damlasıydı yüzümü okşayan
O benim özgürlüğümdü
O arayıpta bulamadığımdı
O bir çoşkuydu
O güzel bir karmaşaydı
O peşinden koştuğumdu
Onu aramaktı aşk
Onu yaşamaktı hayat

O bir sevdaydı yüreğimde
O batmayan güneşimdi
O en güzel düşüncemdi
O hayatımın anlamıydı
O beni ben yapandı
O bir yağmur damlasıydı yüzümü okşayan
O benim özgürlüğümdü
O arayıpta bulamadığımdı
O bir çoşkuydu
O güzel bir karmaşaydı
O peşinden koştuğumdu
Onu aramaktı aşk
Onu yaşamaktı hayat

(daha&helliip;)