Küresel iklim değişikliği…

Ekim 15th, 2009

Küresel ısınmayı neredeyse hergün bir yerlerden duyuyoruz ama en önemlisi o artık bizim vazgeçilmez bir parçamız konumuna geldi. Basit olarak kötü bir şey olduğunu herkes öğrendi ama gerçekte bizi nerelere sürüklediğini biliyormuyuz? Acaba insanoğlu kendi eliyle yarattığı bu canavarın ne kadar ileri gidebileceğini biliyor mu? Hiç sanmıyorum!

Bizlere gerekli olan bilinçli olmayı öğrenmek. Ama bakıyorum ki hala umursamaz tavırlara devam ediyoruz.” Çevre mühendisi olmak yada ol(a)mamak?!” adlı yazımda bazı şeylere değinmiştim ve okursanız ne demek istediğimi az biraz anlayabilirsiniz. Yüksek eğitim değil ihtiyacımız olan; doğru olanı yapmamızı sağlayacak basit ve uygulanabilir pratik küçük şeyler sadece.

Biz bu doğanın birer parçasıyız fakat bize verilen nimet olan aklımızı dünyamızı tüketmek üzerine daha çok çalıştırdığımız için tükenmeye başladığımızı ya daha yeni yeni fark ediyoruz ki bunu sadece kendine değilde dışarda olup bitenlere değer verenler varıyorlar. Diğerleri mi? Onlar hayatlarını yaşadıklarını zannediyorlar ama duvara tosladıklarını daha bilmiyorlar.

Yazma becerimin çok ta iyi olmadığının farkındayım ama önemli bir amaç için biraz uzunca ve aklımı gecenin bu geç saatinde soğukta titrerken biraz daha fazla zorlayarak, güzel bir sonuca etkisi olacağını düşünmek beni klavyenin tuşlarına daha istekli ve sert basmam konusunda dürtüklüyor. Neyse toparlamam gerekirse Blog Action Day 2009 yani 2009 Blog Hareket Günü için bir şeyler karalıyorum… Seçilen konu ise Climate Change/İklim Değişikliği.

2009 Blog Hareket Günü

2009 Blog Hareket Günü

Küresel İklim Değişikliği ile ilgili yazılacak çok şey var ama nerden başlayıp nereden bitirmem gerektiğini tam olarak bilmiyorum ve açıkçası çokta bilgili olduğumda söylenemez sanırım.

Size kişisel olarak önerim sadece şu na için şu olur diyebileceğim ne var diye düşününce geçtiğimiz Mayıs ayında ortaya çıkarttığımız(ben ve sınıf arkadaşlarım) Çevre Bilinci Platformu‘nu yada sizin bildiğiniz daha değerli bir kaynaktan edindiğiniz bilgileri özümseyerek uygulamaya geçirin ve fark yaratmak için bir adım atmış olun.

Peki bu adamlar neden İklim değişikliği konusunu ele almışlar derseniz buyrun bi göz atın. Benden şimdilik bu kadar:)

Neden İklim Değişimi?

İklim değişimi hepimizi etkiliyor ve yaşadığımız çevreden daha fazlasını tehdit altında bırakıyor. Açlığa, sellere, savaşlara ve 150 milyon mülteciye sebep olma ihtimali var.

İklim değişimi konusunun aciliyeti ve önümüzdeki Ekim ayında Kopenhag’da gerçekleşecek uluslararası iklim müzakereleri göz önünde bulundurulduğunda, blog dünyasının iklim krizine tutarlı bir çözüm bulunmasında milyonlarca insanın desteğini toplamak gibi spesifik bir imkanı bulunuyor.

Şu an, gidişatın değişmesi için en iyi şansımız.

Paramparça aşklar köpekler

Ekim 15th, 2009

Evet bu seferlik bir değişiklik yaptım ve yazdığımdan değilde dışardan bir başlık(Paramparça aşklar köpekler) aldım son karalamam için:) Sevdiğim bir filmdi ve birden aklıma gelivermişti bu akşam ve bende kullanmak istedim. Sanırım telif hakkı falan istemezler:) Neyse size bol bol sıkılmalı okumalar…

Paramparça bir hayat
Bilinçsizlik…
Geçen zaman
Unutulmuş bir ses
Umutsuzluk…
Beni bekleyen
Sessiz bir haykırış
Uykusuzluk…
Geceyi besleyen
Uzak bir gelecek
Aydınlık…
Bana gülen

Çok mu kötü? Yapma şimdi! Kusura bakma Kamil Abi ama iyi olması için de bir çabamda olmayacak:)

Ve perde

Ekim 13th, 2009

Demek yazdıklarımı okumaktan sıkıldınız? Bu kadar çabuk mu yani… Fakat daha yeni başladım… Daha ısınıyorum açıkçası:) Neyse uzatmayayım fazla işte yeni bir karalama/şiirimsi size… Adı da “Ve perde“…

Ağlamayla başlayan bir karmaşa
Farkına varamadan geçen zaman
İlk kelimeler, ilk adımlar
Yaramazlıklar ve oyunlar
Eğlenceye tam gaz
Bilgi, bilgi, bilgi… yeter!
Aşırı yükleme ve gereksizlikler
Geleceği aramak
Bulduğunu sanmak
Elinden kayıp gitmesi
Bataklığın içindeki çırpınışlar
Düşler
Tutkular
Pişmanlıklar
Suçlar
Mücadeleler
Düşünceler
Hareket ve bereket
Onu bulamamak
Son bir gülümseme
Ve perde…

Sadece sokağında

Ekim 11th, 2009

Uhmmm… Gene karaladım bir şeyler ve paylaşayım dedim:) Umarım hoşunuza gider…Adı mı? “Sadece sokağında” seçtim evet geleneği bozmadım şiirimsiden bir satırı seçtim başlık olarak:)

Zamanlardan bir zaman
Onu görmüşsündür
Bir kere
Sadece sokağında
Elveda kavşağından bakarken

Unutamazsın
Aklındadır
Düşüncelerinde
Düşlerinde
Hücrelerinde

O bakışları
O melek gözleri
Arar ama bulamazsın
Başka bir şeydir bu
Adını koyamazsın…

El emeği göz nuru bileklik; hem de çevreci!:)

Eylül 29th, 2009

Geçenlerde nette gezinirken takip ettiğim bir site olan instructables‘ta hoş bir şeye(Make a RECYCLED PAPER BEAD Bracelet!) rastladım ve bende deneyeyim dedim. Daha önceden de artık kullanılmayan bilgisayar disketlerinden ve cdlerinden kalemlik ve dosyalık yapmıştım. Ev yapımı bunlar… Artık onlarında bir işlevi var:) adlı yazımı okuyabilirsiniz…

Peki ben ne yaptım derseniz… Yukarda belirttiğim yazıda olduğu gibi bende artık kullanmadığım dergilerden faydalandım ve arkadaşım Sinan‘a ufak bir hediye yaptım:) Benim ki biraz yavan oldu ama siz araya örnekte olduğu gibi bir şeyler de serpiştirerek farklı bir şey elde edebilirsiniz….

İlk önce dergi kağıtlarını 1.5 cm kadar bir genişikten başlayarak en sonunda 0.5 cm olana kadar kestim.

İlk önce dergi kağıtlarını 1.5 cm kadar bir genişikten başlayarak en sonunda 0.5 cm olana kadar kestim. Tabi bu genişlikler tamamen size kalmış... Sonra geniş tarafından başlayarak kürdanın üzerine iki üç tur sardım ve sonra geir kalan ksmına yapıştırıcı sürerek kağıdın tamamını sararak kağıttan boncukları elde ettim.

Read the rest of this entry »

Çevre mühendisi olmak yada ol(a)mamak?!

Eylül 18th, 2009

Şimdi bu başlık ve bu yazıyı neden yazıyorum diyeceksiniz. O noktaya değineceğim tabikide. İlk önce söylemem gerekir ki başlık için  William Shakespeare‘den esinlendim. Ne gerek vardı demeyin ustayı hatırlatayım istedim bir şekilde; neydi o meşhur söz “To be or not to be: that is the question” yani “Olmak yada olmamak: işte bütün mesele bu”.

Bizim meselemiz ne peki çevre mühendisi olmak yada ol(a)mamak mı sadece? Çok fazla karmaşaya girerek saçmalamayı düşünmüyorum ama çok uzun zamandır paylaşmak istediğim birkaç resim ve düşüncem vardı ve herkesle paylaşmak bu güne kısmetmiş diyeyim lafı fazla uzatmadan.

Çevre Mühendisliği katında bulunan ve içinde sadece atık pil sıfatı kazanmış olan pillerin olması gereken kutu. Fakat üstüne parmak basmak istediğim konu ise içinde neden atık pil yerine atık kağıtlar var????

Çevre Mühendisliği katında bulunan ve içinde sadece atık pil sıfatı kazanmış olan pillerin olması gereken kutu. Fakat üstüne parmak basmak istediğim konu ise içinde neden atık pil yerine atık kağıtlar var????

Read the rest of this entry »

Ev yapımı bunlar… Artık onlarında bir işlevi var:)

Eylül 16th, 2009

Neden mi bahsediyorum? Bir nevi geri dönüşüm diyelim! Son zamanlarda biraz farklı uğraşlar ile evde bulunan ve artık kullanımda olmayan şeyleri çöpe atmak yerine tekrardan nasıl faydalanırım diye düşündüm ve çözüm yolunu buldum sonunda. İnternetinde faydası olmadı desem yalan olur hani. Eski bilgisayar disketlerinizi çevreci yollardan değerlendirmenin 7 yolu adlı bir yazıyı Bildirgeç adlı web sitesinde paylaşmıştım uzun zaman önce ve o zamandan beri evde bulunan disketleri bu yazıdaki yöntemlerden birini kullanarak değerlendirmek istiyordum ve sonunda kalemlerimi ve diğer kırtasiye malzemelerimi koymak için kullanacağım kutuları yapmaya karar verdim. Ben nasıl yapıldığını anlatmayacağım fakat Floppy Disk Pen Holder adlı yazıdan tam olarak neler yapabilirsiniz görebilirsiniz.

CDlerden yaptığım dosyalığım ve disketlerden yaptığım kalemlik&bilimum masa malzemeliğim

CDlerden yaptığım dosyalığım ve disketlerden yaptığım kalemlik&bilimum masa malzemeliğim

Read the rest of this entry »

Ve sonunda cevap

Eylül 12th, 2009

Sahurdan sonnra uyku tutmadı ve hem de yemek yedikten hemen sonra yatma gibi bir huyum olmadığı için(hem rahatsızlık verici ve hemde bknz reflü tetikleyici) biraz bir şeyler karalayayım dedim ve gene yazdım bir şeyler içimden geldiği gibi yalandan:) ve dünyadan ne diyim aklımı seveyim:) Gene bir şiir; benim adlandırdığım şekli ise şiirimsi oluyor. Neyse iyi okumalar ve unutmadan yorum yapmaktan çekinmeyin! Adı ise “Ve sonunda cevap“, neden bu diye sormayın çünkü genelde yazdığım dizelerden birini başlık yapıyorum. Ama önerilere de açığım…

Tek bir gece

On yıllara bedel

Masum bir düş gibi

Yendi beni

Fark ettiğimde

Raydan çıkmış bir tren misali

İliklerimde o duygu

Ezberimde bir soru

Neydi?

Dert oldu bana

Lakin mutluydum

O gülümseme

Ve sonunda cevap

Evet aşk…

Sopalı&Yenikent git gel!

Eylül 9th, 2009
Göbek yapmışım ben öyle diyolrar! Ama aşikar yani dimi:))

Göbek yapmışım ben öyle diyolrar! Ama aşikar yani dimi:))

Valla evet biraz fazla kiloluyum son bir senedir önceki yıllara kıyasla. Mayıs ayında tavan yapmıştı kilom 87 olmuştu ve biraz spor ve yediklerime biraz dikkat edince 4 kilovermiştim ama 83ten aşağı düşmedim; halamlar ve ramazan sağolsun:))) Şimdi tekrardan koşmaya karar verdim, ama ramazanda olmaz tabi:) Bayramdan sonra artık hafta 2-3 gün koşarsam 80 kilonun altına düşeceğimi umuyorum. Katılmak isteyen olursa koşu istikametimi de paylaşıyorum sizinle. Akşamları saat 10-12 arası beni bu yollarda görmeniz muhtemel:)

Read the rest of this entry »

İstanbul&İstanbul

Ağustos 1st, 2009
İstanbul/Moda Sahili

İstanbul/Moda Sahili

24 Temmuz cuma günü sınıftan kızlarla Kadıköy’deydim. Biraz çileli oldu ama güzeldi günümüz. Neden mi çileli? 6 tane kızla beraber gezmek zormuş açıkçası yada bana göre değil belkide ne diyim…

Read the rest of this entry »

Louis babaya sevgilerle:)

Temmuz 21st, 2009

Pek azımız bilmez Louis Armstrong‘u. Hani var ya onun bi meşhur şarkısı “What a Wonderful World” çokta severim ve hep hayal ederim keşke herşey bu şarkıdaki gibi olsa. Belkide bir yerlerde öyledir ama benim yaşadığım topraklarda hep bir şeyler eksik ve yanlış. Ve görünen o ki uzun yıllarda bu böyle gidecek gibi.

Louis Armstrong

Louis Armstrong

Read the rest of this entry »

Ve bir şiirle girişimizi yapalım

Temmuz 19th, 2009

Pek becerdiğim söylenemez ama arada bir elime kalemi alıp karalama yaptığım zamanlar oluyor ve bunlardan bazıları da şiirimsi bir hava taşıyor diyebilirim. Şimdi 5 ay kadar önce ortaya çıkan bir tanesini paylaşmak istiyorum.

O bir sevdaydı yüreğimde / She was a passion in my hearth
O batmayan güneşimdi /
O en güzel düşüncemdi / She was the prettiest thought of mine
O hayatımın anlamıydı / She was the meaning of my life
O beni ben yapandı
O bir yağmur damlasıydı yüzümü okşayan
O benim özgürlüğümdü
O arayıpta bulamadığımdı
O bir çoşkuydu
O güzel bir karmaşaydı
O peşinden koştuğumdu
Onu aramaktı aşk
Onu yaşamaktı hayat

O bir sevdaydı yüreğimde
O batmayan güneşimdi
O en güzel düşüncemdi
O hayatımın anlamıydı
O beni ben yapandı
O bir yağmur damlasıydı yüzümü okşayan
O benim özgürlüğümdü
O arayıpta bulamadığımdı
O bir çoşkuydu
O güzel bir karmaşaydı
O peşinden koştuğumdu
Onu aramaktı aşk
Onu yaşamaktı hayat

Read the rest of this entry »

Merhaba dünya!

Temmuz 19th, 2009

Basit bir giriş yazısı ile başlamak en iyisi gibi. Uzun, karmaşık ve bir sürü şey içeren bir yazı yazmak ahh bana göre değil şu an için. Bakalım kısmetse ilerde. Şimdilik bu kadar yeterli sanırım.